Work and Travel’da sosyalleşmek ve yeni kültürler tanımak için programın sağladığı en iyi avantajlardan birisi de bir ev arkadaşına sahip olmaktır.
2017-09-21 11:13:53
Work and Travel’da sosyalleşmek ve yeni kültürler tanımak için programın sağladığı en iyi avantajlardan birisi de bir ev arkadaşına sahip olmaktır. İş dışındaki zamanın önemli bir kısmı kişinin konakladığı yerde geçmektedir. Bu süre kişinin kendisini geliştirmesi ve diğer work and travel öğrencileri ile kaynaşabilmesi için iyi bir fırsattır.
Program kapsamında pek çok farklı konaklama türünde kalınabilmektedir. Bunlar paylaşımlı Amerikan stili evler, yurtlar, paylaşımlı otel odaları ya da işverenler tarafından work and travel öğrencileri için özellikle ayrılmış evler, odalar olabilir. Bu tipteki konaklamalar tek kişilik olabileceği gibi birden fazla kişinin kalacağı yerlerde olabilir.
Konaklama giderleri katılımcıların yaşamsal giderleri içine girmektedir ve onlara sunulan ödeme planı ile Amerika’ya vardıktan sonra ödenir. Bu ödemeler genellikle haftalık ya da aylık olmaktadır. Kazandığınız paradan ayırıp ödeyebileceğiniz gibi bazı ödeme planlarında işvereniniz konaklama tutarını ücretinizden de kesebilir. Her iki durumda sözleşme ile netleştirilir.
Bütün konaklama tipleri katılımcıların can güvenliğini tehdit edecek herhangi bir unsur barındırmayan yerlerdir. Ancak program süresi boyunca beş yıldızlı bir otel konforu ya da ailenizin evindeki rahatı beklemek çok gerçekçi kalmayabilir. Dolayısıyla program size aile bireylerinizden ayrı kendi yaşam alanınızı kurmanıza da olanak sağlamaktadır. Dünyanın farklı yerlerinden sizinle aynı amaçlar doğrultusunda Amerika’ya gelmiş farklı kültürlere sahip bireyler ile aynı mutfağı paylaşmak sizin değişik mutfakları tatmanızı sağlayabilir. Farklı dillerde sohbet edebilir ve onların kültürlerini tanıyabilirsiniz.
Program boyunca katılımcıların konaklamalardaki en temel çekinceleri genellikle bir Türk arkadaşları ile konaklayacak olabilmeleri yönünde olmaktadır. Pek çok kişi bu durumu tamamı ile bir dezavantaj olarak düşünse de bu durum kişiden kişiye değişmekle birlikte bütünüyle bir dezavantaj değildir. Okyanus ötesi bir ülkeye gittiğinizde, zaman geçtikçe sizin dilinizi konuşabilen, aynı kültüre sahip olduğunuz, belki şakalaşmak belki dertleşmek için yanınızda olabilecek birilerine ihtiyaç duyduğunuzu görebileceksiniz. Eğer bu durumu bir avantaja çevirmeyi başarabilir iseniz (sadece Türk arkadaşınız ile vakit geçirmek yerine yeni arkadaşlar edinmeye açık olmak, her durumda kendinizi Türk arkadaşlarınıza bağlı kalmadan ifade etmeyi başarabilmek gibi ) programınız boyunca yanınızda bir Türk arkadaşınızın olmasından da keyif alabilecek durumda olduğunuzu deneyimlersiniz.
Unutmayınız ki Work and Travel’da fırsatlar, kişiler onları yaratabildiği sürece var olacaklardır.